Fatma Burçak: Hikayesini Arayan Okur

Sonunda kavuştuk. 3 Ekim'de ilk okumamızı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Entitüsü romanıyla yaptık. Neler konuştuk, neler.  Ekim ayında bir kez daha buluşuyoruz. Ernest Hemingway ve Çanlar Kimin İçin Çalıyor.  24 Ekim Cumartesi, 14:00 de ... "Benim kabuslarım var, başkalarının kabuslarını da bilirim. Ama bunların kağıda dökülmesi de şart değil. Bildikleriniz kağıda dökülmese de yazdıklarınızda gizlidir ve kendini gösterecektir. Bir yazar farkında bile olmadığı şeyleri yazıya dökmediyse bunlar eserlerinde boşluklar olarak ortaya çıkar." -Ernest Hemingway

Son okuma günümüzde paylaştığım okuma listesi... Sonbahara kadar ne okuyalım, diyenler için :) 1. Gabriel Garcia Marquez (her ne kadar daha önce okunmuş olsa da...) Kolera Günlerinde Aşk Yüz Yıllık Yalnızlık Benim Hüzünlü Orospularım 2. Carlos Fuentes Laura Diazlı Yıllar 3. Sylvia Plath Sırça Fanus 4. Aimee Bender Limonlu Pastanın Sıra Dışı Hüznü 5. Fuat Sevimay Anarşık 6. Ayfer Tunç Dünya Ağrısı 7. Necati Tosuner Kasırganın Gözü Susmak Nasıl da Yoruyor İnsanı Korkağın Türküsü 8. Bilge Karasu Göçmüş Kediler Bahçesi Gece 9. Vedat Türkali Bir Gün Tek Başına 10. Adalet Ağaoğlu Ölmeye Yatmak Bir Düğün Gecesi 11. Murat Gülsoy Gölgeler ve Hayaller Şehrinde Not: Bu kitaplardan bazılarını önümüzdeki yıl "Kitap Okuma Günleri"nde de birlikte okuyacağız.

Kitapların Ardından 2013 Kasım ayında başladığımız kitap okuma yolculuğumuzu 19 Nisan Cumartesi günü bitirdik. Altı ay içinde on iki kitap okuduk, kahramanlarımız oldu, anti-kahramanlarımız oldu. Yazarların hayatlarına göz attık, dönemleri ve olayları anlamaya çalıştık, aşık olduk, öldük, dirildik, yabancılaştık, yalnızlaştık. Keyifle, birbirimizden aldığımız enerjiyle, hep güler yüzle ve sevinçle kucakladık kitaplarımızı. Arkadaş olduk, yeni dostluklar kurduk. Sonbaharda yeniden görüşebilmek dileğiyle kitaplarla çıktığım bu yolculukta bana eşlik eden tüm katılımcılara teşekkür ederim.

Aylak Adam Yusuf Atılgan " Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kim zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. Herkesin, “- Veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!" 04. Ocak. 2014 Cumartesi    14:00 - 16:00 Kozyatağı Kültür Merkezi C Salonu

KİTAP OKUMA GÜNÜMÜZ VAR, BEKLİYORUZ... Geçen yıl ilk kez bu atölyeye başladığımda çok heyecanlıydım. Gelen olur mu, olursa ben dilim tutulmadan konuşabilir miyim, kimseyi sıkmadan bu işin altından kalkabilir miyim, acaba kaç kişi gelir sorularıyla başladığımız etkinliğimiz keyifle 2 ay boyunca devam etti. Hepimiz memnun ayrıldık. Katılımcılar da ben de. Kendimi beğendiğimden falan değil de daha çok katılımcıların son hafta ayrılırken telefonumu, e-mail adresimi almaya çalışmalarından ve hatta okullar açılır açılmaz bazılarının arayıp "hadi, biz ne zaman başlıyoruz" demesinden cesaret alarak söylüyorum bunu. Neyse sonunda başlıyoruz. İki hafta bir Cumartesi günleri Kozyatağı Kültür Merkezi C Salonu'nda toplanacağız. Önceden okuyup geldiğimiz kitabımızı tartışacağız, kitap hakkındaki düşüncelerimizi, neden sevdiğimizi, neden sevmediğimizi, kitapla ve yazarla ilişkimizi tartışacağız. Roman kahramanlarını sevip sevmediğimizi, neden sevmediğimizi ya da neden sev...

Okuyoruz, tartışıyoruz, paylaşıyoruz, sohbet ediyoruz... Sizi de bekliyoruz :)

Bir avuçtuk. Kimimiz erken ayrıldı. Kimimiz geç katıldı. Olsun. Sözümüzü tuttuk. Kadınlar için yürüdük.

04. Haziran. 2011 Cumartesi 14:00 Beyoğlu Tünel Meydanı’nda toplanıyoruz ve İstiklal’de yürüyoruz. Birlikte Yürüyelim. Gün geçmiyor ki gazetelerin üçüncü sayfalarında bir kadının katledildiğini okumayalım. Kadınlar, kocaları, sevgilileri hatta bazen aynı karında yattıkları kardeşleri tarafından öldürülüyorlar. Ölmekten kurtulanlar dövülüyor, sokak ortasında tekmeleniyor, işkence görüyor. Susmaya, sessiz kalmaya, içimizdekini dokuz boğum yutmaya alışmış bizler için artık konuşmak değil bağırmak zamanıdır. Yazar Jale Sancak tarafından gerekli izin alındı. Hep birlikte bu kez kendimiz ve hemcinslerimiz için yürüyoruz. 

Öyle hızlı geçti ki bu hafta... Çarşamba Balıkesr, Cuma Sakarya... İki okul, iki güzel etkinlik... Söyleşiler, imzalar derken mutluluktan başım döndü. İşte bu güzel günlerden birini ölümsüzleştiren Balıkesir'in yerel televizyon kanalı Karesi TV'nin Günlerin Getirdiği programına yansıyanlar.