Donmuş Bir Zaman: Unutkan Ayna

Yarın, atölye gruplarımdan birinde Gürsel Korat'ın Unutkan Ayna isimli romanını konuşacağız. Romanı ilk okuduğumda çok etkilenmiştim. O zaman yazılarımla destek vermeye çalıştığım Gamlı Baykuş Dergisi için yazarla bir söyleşi yapma fırsatı bulunca da çok sevinmiştim. Bugün romana dönüp yeniden bakarken üzerinden beş yıldan fazla geçmiş olan o sıcak yaz gününü anımsadım. Söyleşinin kaybolup gitmesine gönlüm razı gelmedi. Hep okunacak yazarlarımızdan biridir Gürsel Korat. *** Sabahın erken saati olmasına rağmen hava sıcak. Çok uzun zamandır gelmediğim Ankara’da trenden indiğimde büyük bir sürpriz karşılıyor beni. Yeni, modern, kocaman ve soğuk bir gar binası. Sağa sola bakınıyorum, neredeyim? Güzelim eski gar binasına ne oldu? Yeni binadan çıkıp, büyük bir sevinçle yıkılmadığını öğrendiğimiz eski gar binasına giriyoruz. Yanımda Aysel Karaca. Heykelin önünde Gürsel Korat’la buluşuyoruz. Bizi evinde ağırlamayı teklif ediyor. Eve doğru giderken Ankara’yı izliyorum arabanın camından. Ben...