Kayıp Zamanlar

İnsan yaşadığı zamanı kaybedebilirmiş. Eğer sadece sessiz ve karanlık bir köşede kalmak ve o köşeden hiç çıkmamak isteğiyle doluysanız zaman size dokunmadan üzerinizden akıp geçiyor. Hangi gündesinz, saat kaç fark etmiyorsunuz. Ancak günü bölen belirgin eylemler sabah ve akşamı haber veriyor. Çocuğun okula götürülme ve okuldan alınma saatleri gibi...
İşte neredeyse sekiz gündür kayıp zamanlarda sürükleniyorum. Şiddetli, kesintisiz başağrıları algımı, hafızamı ve tümüyle yaşama gücümü köreltiyor. Teşhis: Migren...
Ailemdekiler duyunca şöyle dediler; başka bir şey beklenmezdi zaten!!!
Demek bende potansiyel migren hastası tipi varmış!!!
Neyse artık neyle savaştığımı biliyorum, dinleniyorum, ilaçlarımı içiyorum.
Yakında o üzerimden akıp geçen zamanı tutup yakalayacağım ve gerekeni yapacağım...
30.11.2010

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil