Zulüm
Ayağımdaki topuklu terlikleri çıkarıyorum. Parmaklarımın arasında çimenler. Keyifle sohbet ediyoruz, başımızda söğüt gölgesi, ellerimizde demli çay, gözlerimiz adalara uzanıyor laf arasında. Çocukların çığlıkları, kahkahaları kulaklarımızı şenlendiriyor, yüzlerinde toprağın tozu, ter yol olmuş akıyor şakaklarından, üst baş çimen lekesi.
“Gebertirim seni lan”
“N’oluyo be”
“Ben sana o herifle konuşma demedim mi, ha”
“Ya, sınıf arkadaşım o benim, manyak mısın be”
“Manyağım, bir daha görmicem seni onunla”
“Defol be… Sana ne kimle konuşursam konuşurum”
“Konuşamazsın, gebertirim seni”
“Bitti artık, bitti ya anlamıyor musun!!!”
“Anlamıyorum. Ben bitti dersem biter”
“Bırak kolumu be…”
İkisi de lise öğrencisi henüz. Sevdalarının dumanıyla zehirlenmişler. Delikanlının elini havada yakalıyor yürüyüş yapan kadınlardan biri, delikanlılığa yakışır mı, diyor. Genç kız korkuyla arkasına saklanıyor bu yürekli kadının ve hıçkırarak ağlıyor.
Zulüm yaşına başına bakmadan kadının suratında patlıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder