ihtiyarlık boktan bir şey be...



tık tık tık
Dükkanın camından içeri bakmaya çalışan bir çift kahverengi göz.
İçeride ona bakan edalı, cilveli nazarlar.
Kırıta kırıta yürüyerek kapıya giden, müşterileri görmesin diye gövdesini siper eden manikürcü kadın.
“Ne istedin amca?”
“Burada çalışan bir delikanlı vardı. Erdal Efendi’nin oğlu.”
“Yanlış gelmişsin amca. Burada erkek çalışmaz.”
“Daha önce de geldim, tırnaklarımı kesmişti.”
“Yan taraftır, orada çalışan erkekler var”
“Tırnaklarımı kestirecektim, uzamışlar”
“Yan tarafa bak amca, oraya sor.”
Ne yana gideceğini bilmeden bakan, ferini kaybetmiş, yorgun bir çift kahverengi göz.
İçerde ona yazıklanan, acıyan nazarlar.
Kaldırımda sigarasını tüttüren, ihtiyarlık boktan bir şey be, diye düşünen delikanlı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil