Dile Benden Ne Dilersen



Sevgili Okur,
Eğer bu satırları okuyorsan umuyorum ki uzun zamandır birbirimize aşinayız. Benim yazma tutkum ile senin okuma arzun bir araya geldi ve sonunda bir sevda tutuştu aramızda. Birbirimizin gözlerinin içine bakarak konuşmasak da yüreklerimizle, ruhlarımızla konuşup anlaşıyoruz. Kimi zaman benim kalemimden çıkmış kelimelerde kimi zaman büyük üstatların hikâyelerinde aynı derdi paylaşıyoruz.  En iyi sen biliyorsun beni; benim yazarken ve senin için seçtiğim bu hikâyeleri aktarırken düşündüklerimi, hissettiklerimi, sen de okurken hissediyorsun.
Fuarlarda, söyleşilerde karşı karşıya geldiğimizde bana soruyorsun ya, neden yazıyorsun, diye... İşte bu sebeple yazıyorum; ikimiz için. Kendimi, dertlerimi anlatmak, senin derdine ortak olmak için yazıyorum. Yazdıkça arınıyorum, saflaşıyorum ve inan sana daha çok yaklaşıyorum. İlişkimiz sadece sözcüklerle sınırlı değil, biz çok daha özel bir şeyi paylaşıyoruz. Kimi zaman kendimize bile söyleyemediklerimizi söyletiyoruz birbirimize. Bazen ben senin dilin oluyorum, bazen de sen benim kalemim. Bu sebeple ismini, cismini, kim olduğunu bilmesem de bizi birbirimize bağlayan sözcüklere aşkımız, gizlediğimiz sırlarımız ortak. Seninle sonsuza dek süreceğini umduğum bir dostluğu paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. 
Yine tılsımlı hikâyeler seçtim sana, kadim topraklardan bize miras kalan. Çin, Hint, Anadolu, Fars, Acem  sözlerini devşirdim, okudum, ağladım, derledim, yazdım.
Yazdıkça içimde büyüyen düğümü, sen çözeceksin okudukça. Aynı satırlarda gülümseyip, aynı satırlarda hüzünleneceğiz belki. Sen bu kitabın sayfalarını her çevirdiğinde benim yüreğimde küçük bir meltem esecek. Bileceğim ki uzakta bir dost bana el sallamakta. Sen de bil ki allı turnalar kanatlarında selamımı taşımakta.
Fatma Burçak
Şubat 2012



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil