Günlüğüm - 14
Birden oluyor... Durup dururken kabarıp, köpürüyor, taşıyorum.Engel tanımıyor içimdeki taşkınlık. Bazen küçücük bir hareket bazen basit bir sözcük sebep gibi görünüyor. Çoğu zaman nedensiz... Sözcükler yaydan kurtulan ok misali hedefe gidiyor, geri döndürmek mümkün mü...
Başım dik dursa da pişmanlık kavuruyor yüreğimi. Zavallı yorgun, tel tel dökülüyor avuçlarıma.
Kendime sakladıklarım mı zorluyor beni ya da kendimi sakındıklarım mı sarıyor etrafımı, bilmiyorum. Çıkabildiğim en yüksek tepeye çıkıp avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorum, sesimi kimsenin duymadığından emin. Sesim yoğunlaşıp kalsın, sözcükler ayaklarımın dibine düşsün diye hayal ediyorum. O zaman kurtulabilir miyim pişmanlıklarımdan? Kötülüklerimi bir kutuya koyup bırakabilir miyim o tepeden aşağıya? Sadece iyiliklerimi ve gülümsemelerimi alıp dönebilir miyim? Döndüğümde ardımda bıraktıklarımı bulabilir miyim?
Burçakcığım,
YanıtlaSilBenim mi yazdın?
Yoksa konuşmuş muyduk hiç? Yooo...
Ne de olsa aynı zamanların insanıyız.
Acaba mayamız mı bozuk? Bilmem...
Duygularımızın benzediği kesin...
Sevgiyle...