Günlüğüm - 17

Öyle anlar var ki, neden olduğunu bilmediğim halde önem kazanıyorlar hayatımda. Kimi zaman tuhaf rastlantılar, kimi zaman beklenmedik karşılaşmalar ya da anlık etkileşimler dimağımda küçük derin izler bırakıyor.
Pazartesi sabahlarının koyu gri tonlu telaşı ve yorgunluğuyla çıktım evden. Kendime söylenerek ve bir daha alarmı susturup yatmayacağıma yemin ederek caddeye doğru koşarken fark ettim bana bakan bir çift masmavi gözü. Önce sadece gözlerini gördüm, öyle maviydi ki, gözlerinin akına bile yansımıştı rengi. Sonra kısa kıvır kıvır saçları oynaşıverdi rüzgarla. Beyazlamış tutamlar bir taç gibi dağılmıştı tepesinden şakaklarına doğru. Boyu ancak omzuma kadardı, ki ben kısa boylular sınıfından biriyim. Daracık omuzları, incecik kolları bedeninin nasıl zayıf olduğunu anlatıyordu kestirmeden. Merhaba, dedi. Beni hiç tanımadan, kim olduğumu bilmeden ve muhtemelen çatmış olduğum kaşlarıma rağmen sabahımın rengini değiştirdi. Yüzüne yayılmış kocaman bir gülümseme olduğunu gördüm sonra, ister istemez ben de "merhaba" dedim. Sonra aksi yönlerde devam ettik yolumuza. Ve o küçük, kıvırcık kır saçlı, mavi gözlü kadın bütün günümü maviye boyadı, gülümseyen bir maviye.

Yorumlar

  1. Sayın Burçak,

    Farkındalıkların yaşama katkılarına, öyle güzel bir vurgu yapmışsınız ki, bulunduğum ortamdan bana gri gri bakan bulutlar da maviye boyandı, ansızın...

    Çok teşekkürler,
    Sevgilerimle,
    Oya Özdemir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Oya Özdemir,
      Aslında her günü farklı renklere boyayabilir insan, yeter ki görmeyi, duymayı, dokunmayı unutmasın. Oysa unutmak ne kelime, aklımıza bile gelmiyor çoğu kez yanından geçtiğimiz insanların yüzlerine bakmak, kedinin, köpeğin, kuşun sesini duymak. Umarım ben de henüz bulduğum bu maviliği kaybetmem...

      Sil
  2. Karşıma çıkan, rengimi değiştiren insanlarla karşılaşmalarımın kesinlikle tesadüf olmadığına inanıyorum artık.Kimbilir mucize olduğuna, benim için yollanmış olduklarına inanmak çok iyi geldiğindendir inancım, ama hiç önemi yok. Beni mutlu eden düşüncelere teslim olmayı seçişimin üzerinden uzun zaman geçti.
    Sevgiyle kalın Fatma...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil