Okuma Günleri - Marcel Proust

Bugünün çocukları büyüdüğünde kitapları çocukluk anılarına nasıl yerleştirirler bilemiyorum. Biz ve bizden önceki nesiller için çocukluğumuzda okuduğumuz kitapların izini sürmek tadıyla kokusuyla o günlere dönmek gibidir. Okuduğum ilk roman olan Denizler Altında 20000 Fersah, onu aldığım ilk günü, kalın bez cildini, eve gidip de okumak için nasıl sabırsızlandığımı, evimizin salonunda duran kütüphaneli divana kurulup babamın kitaplarının gölgesinde okuyuşumu hatırlatır bana. O divanda okuduğum Kibritçi Kız masalını hatırlarım sonra ve hüngür hüngür ağlayışımı.
Marcel Proust, Okuma Günleri'nde okuma eylemiyle geçirdiğimiz zamanın dolu dolu yaşadığımız zamanlar olduğunu kendi anılarından derlediği küçük yolculuklarla anlatmaya başlıyor. Zorunluluklar için bile olsa gözlerimizi kitaptan ayırmanın nasıl zor geldiğini, her kitapla farklı iklimlere yaptığımız yolculukları, bellek yoklamalarını, en önemlisi de yaşamımız boyunca tek başımıza yaptığımız en keyifli eylem olduğunu söylüyor. Ruskin'in satırlarına yaptığı göndermelerle kitap ve okur arasındaki sarsılmaz dostluk ilişkisine değiniyor. Proust, okumanın kimi zaman yaralı ruhlara, kimi zaman yaratıcılığa olan sağaltıcı etkisini, kitabın sözünün bittiği yerde okurun söze başladığını; kalıplardan kurtulup bakmaya, öğrenmeye, görmeye teşvik ettiğini söylüyor. Okuru usulca elinden tutup düşünce dünyasının kapısına kadar getiren, sonra sessiz bir dost olarak ait olduğu rafta yerini alan nice kitap yok mu... Kitap okumak, iyi bir okur olmak; düşünce yaşamının kendisi olmasa bile bizi o yaşamın içinde yer almaya iten yegane güç değil mi?
Özgün bir zihin okumayı kendi şahsi etkinliğine nasıl tabi kılacağını bilir. Okuma onun için oyalanma araçlarının en soylusundan ve özellikle de en soyluluk vereninden daha fazlası değildir, zihnin "adabını" sadece okuma ve bilgi kazandırır.
Okuma Günleri
Marcel Proust
Çeviri: Murat Erşen
Aylak Adam Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan