Bir Göçmen Kuştu O - Ayla Kutlu


Ayla Kutlu, 1977 yılından beri roman, öykü, çocuk kitabı gibi birçok alanda eserler veren, romanlarında çoğunlukla kadınları ön planda tutan ve toplumsal sorunları tarihsel bir süreç içinde kadınlar aracılığıyla okura yansıtmayı tercih eden Türk edebiyatının önemli kadın yazarlarından biridir. 
Kadın sorunlarını ele aldığı romanları; Islak Güneş, Cadı Ağacı ve Kadın Destanı’dır. Kaçış, Tutsaklar ve Hoşça Kal Umut adlı eserlerinde ise kadın karakterler üzerinden üç farklı dönemde yer alan devrimci gençlik hareketlerini ele alır.
Sen de Gitme Triyandafilis adlı öykü kitabı 1991’de Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazandı ve filme çekildi. 1996’da Yunus Nadi Ödülü’nü öykü dalında Mekruh Kadınlar Mezarlığı adlı kitabıyla aldı. 1997’de yine Yunus Nadi Ödülü’nü Kargalar adlı senaryosuyla kazandı.
1990’lı yıllarda Türk edebiyatına damgasını vuran Ayla Kutlu, ilk ödülünü ise 1985’te yayımladığı Bir Göçmen Kuştu O adlı romanıyla almıştır. 1986 Madaralı Roman Ödülü’nü kazanan bu eser o dönemde çok konuşulmuş ve beğeni toplamıştır. 2008 yılında TRT tarafından dizi film olarak çekilen bu eseri, Bilgi Yayınevi tekrar okurlarıyla buluşturmaktadır.
Romanlarında tarihsel toplumsal olayları insan hayatlarıyla bağlantılı olarak veren Ayla Kutlu, bu romanında da 1877–78 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Kafkasya’dan Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalan Çerkes bir ailenin yaşamını anlatıyor. Kendisi de Çerkes kökenli olan yazar; savaşların, baskıların, göçe zorlanmaların insan hayatı üzerindeki etkilerini yüreğimizde hissettiriyor bu romanında. Romanın kahramanı Emir Bey, Ayla Kutlu’nun tanımlamasıyla bir göçmen kuştur.
Romanlarının başarısının, yazarın önemli konuları işlemesinden çok kullandığı edebi dilin güzelliğinden kaynaklanması bu roman için de geçerlidir.
“Batu, Abrekti. Dört yaşında at binmiş, yedisinde kılıç kuşanmış; o yıl, Cevahir doğduğunda; ‘Bu kız benim kısmetimdir Bala. Kertmesini babam kertsin ama benim sözüm sözdür,’ demişti.”
Batu ile Cevahir büyük bir aşk yaşayarak evlenir ve oğulları Emir dünyaya gelir. Osmanlı Rus savaşlarının başlaması, Ruslarla Kafkas halklarının aralarını açmıştır. Dost bildikleri Rus komşuları Gotran’ın Batu’yu kafasını keserek öldürmesiyle Batu ile Cevahir’in mutlulukları sona erer. Cevahir’in aklında artık tek bir düşünce vardır: intikam. Bunu da oğlu Emir Bey’in gerçekleştireceğine inanır. Bunun için güvenli Osmanlı topraklarına göç etmekten başka çareleri yoktur. Yollarda yaşadıkları korkunç olaylara rağmen Cevahir tüm gücünü toplayarak oğluyla birlikte Anadolu topraklarına varır. Mahmut Ağa Batum’da rastlamıştır Cevahir ile oğluna.
“O karıyı yolda buldum. Kafkasya’dan kaçardılar… Kadın ölür idi. Oğlanın bir elinin parmakları kesilmiş idi… Yürek dayanmaz idi, Gülüş Hatun. Kadın hizmetine yarar dedim, aldım getirdim…”
Mahmut Ağa onları Urfa’ya getirir. Hamileliğini gizleyen Cevahir tarlada çalışırken kendi kendine doğum yapar. Sakat bir kız çocuğu doğurur. Yardımına koşan Mahmut Ağa’ya çocuklarını emanet ettikten sonra ölür. Çocukları olmayan Mahmut Ağa ve Gülüş çocukları evlat edinirler. Ancak Gülüş Hanım’ın aklında büyük bir soru işareti vardır.
Romanın bundan sonraki bölümlerinde Emir Bey’i ve kadınlarını tanıyoruz. Ayla Kutlu Emir Bey’in yaşadıklarını yine kadınların gözünden anlatmayı tercih etmiş: Gülhayat, Helal Hanım, Yeşil Hanım, Nevnihal…
Mahmut Ağa Emir Bey’i okutur, evlendirir. Çocukları olur ancak mutlu olamaz, boşanır Emir Bey. İstanbul’a gelir Osmanlı Mebusan Meclisi üyesiyken yeniden evlenir. Bu defa da İstanbul’un işgali, Meclis-i Mebusan’ın kapatılması Emir Bey’in mutluluğuna gölge düşürür. Milli Mücadele’ye katılır Emir Bey, kurtuluş gerçekleştikten sonra da Ankara’da Meclis’te görev yapar. Bir süre sonra eşiyle Urfa’ya taşınırlar. Ayla Kutlu, bu bölümlerde Urfa’da yeni bir kültür, yeni bir hayat tarzıyla buluşturuyor okuru.
Bir Göçmen Kuştu O, Osmanlıdan Cumhuriyete geçiş dönemi; göç travmaları, savaşlar, işgaller ve insan hikâyeleriyle birlikte oldukça başarılı bir edebiyat dili kullanılarak, ustalıkla anlatılmış bir roman.

Güler Ganjuk


 Burada ilk kez farklı bir ismin yazısına yer veriyorum. Güler Ganjuk, "Kitap Okuma Atölyesi" ve "Editörlük Atölyesi"nde benimle birlikte olan katılımcılardan. Ayla Kutlu'nun bu güzel kitabına dair hazırlamış olduğu tanıtım yazısı için kendisine teşekkür ederim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Okumak ya da Okumamak: "Kayıp Zamanın İzinde"

Bir Ölünün Defteri - Halid Ziya Uşaklıgil