Dünyayı ve Kendi Hikâyemizi Okumak


Okumak, kendi başımıza ve yalnızca kendimiz için yaptığımız kimi zaman en bencil kimi zaman en yalnız kimi zaman en karanlık eylemlerden biridir. Okumaya başlarken yazarın bizi aldatacağını bilerek, gönüllü olarak rıza gösteririz. Her kitapla farkında olmadan biraz değişiriz ve bir kitap da onu her okuyuşumuzda değişir. Ne demiş Herakleitos: «Asla iki kere aynı kitabı okumazsınız.» 
İnsan varoluşunu anlamlandırmak için önce kelimeleri sonra da hikâyeleri yaratmış. Mağara resimlerinden beridir de kendi hikâyesini anlatıp durmakta. Anlatılan her hikâye, altında başka hikâyelerin de olduğunu söyler bize. Böylece anlatılan ya da yazılan hiçbir hikâye son değildir ki okumamız da böylece sonu olmayan bir hal alır. Kısaca okuma yolculuğunun kahramanı olan siz ve bendeniz okurun sonsuz yolculuğudur bu.
Başkalarının deneyimleriyle, hayalleriyle, yazarların uydurdukları hikâyelerle döşenen ve okura haz veren bu yolun ucu insanlığın belleğine uzanır. Alberto Manguel diyor ki: “Var olduğumuzu bilmek için, algıladığımız ve bizi algılayan başkaları olduğunu bilmemiz gerekir. Hikâye anlatıcılığı, bu çift taraflı algılama görevi için en uygun yöntemlerden biridir… Hikâyeler bilincimizi besleyebilir ve dolayısıyla kim olduğumuzu değilse bile en azından (var) olduğumuzu bilme yetisine, bir başkasının sesiyle yüzleşmenin getirdiği temel bir farkındalığa yol açabilirler.” 
Hikâyeler bize ışığı ve karanlığı gösterip bir denge noktası oluşturmamıza, hayata tutunmamıza, bazen hayatın gerçeğinden kendi gerçeğimize kaçmamıza yardımcı olabilirler. Hatta kimi zaman bizim için gerçekliği savunabilirler. Düşünelim, masallarımız, destanlarımız olmasaydı; Homeros İlyada ve Odissea’yı anlatmasaydı, Gılgamış Destanı yazılmasaydı, Genji’nin Hikâyesi, Aeneis, İlahi Komedya yüzyılları aşıp günümüze ulaşmasaydı insan kendini ve diğerini nasıl anlayabilirdi? Varoluşunu nasıl anlamlı kılabilirdi? Bugüne kadar okuduğumuz binlerce sayfada yüzlerce karakter tanıdık, onlarla yola çıktık, mücadele ettik, kazandık, kaybettik, âşık olduk hatta öldük. Ama onların varlığı sayesinde kendimizin farkına vardık. Kitap okumak ile hayat yolculuğu birbirini yansıtırlar. Her okur, okuduğu hikâyenin kahramanı diğer yandan kendi hayatının Robinson Crusoe’si, Don Quijote’u ya da bir başka büyük kahramanıdır.
İster gerçek ister kurmaca olsun okuduğumuz her hikâye dünyanın hikâyesidir. Umbero Eco şöyle demiş Anlatı Ormanlarında Gezinti isimli kitabında: “Eğer anlatı dünyaları böylesine rahatsa, neden dünyanın kendisini bir romanmış gibi okumayı denemeyelim? Ya da, eğer kurmaca anlatı dünyaları böylesine küçük ve aldatıcı bir biçimde rahatsa, neden tıpkı gerçek dünya gibi karmaşık, çelişkili ve kışkırtıcı anlatı dünyaları kurmaya çalışmayalım?”
“…Her ne olursa olsun, kurmaca yapıtlar okumaktan vazgeçmeyeceğiz çünkü onlarda yaşamımıza bir anlam verecek formülü aramaktayız. Sonuçta, yaşamımız süresince, bize neden dünyaya geldiğimizi ve yaşadığımızı söyleyecek bir ilk öykünün arayışı içindeyiz.”
Dünyayı hikâyelerle okurken bir yandan da her birimiz kendi öykümüzü yazmaktayız. O zaman son sözü Italo Calvino’ya verip bu yazıyı bitirelim.
“… En rahat edeceğin konumu al: otur, uzan, kıvrıl, yat. Koltukta, divanda, sallanan sandalyede, şezlongda, pufta. Bir hamağın varsa, hamakta. Ve elbette yatakta ya da yorganın altında. Yoga duruşuyla baş aşağı bile durabilirsin. Tabii, kitabını da ters tutacaksın o zaman.
İyi ya, daha ne bekliyorsun? Uzat bacaklarını, koy ayaklarını bir minderin, iki minderin, divanın kolçaklarının, koltuğun kollarının, çay sehpasının, yazı masasının, piyanonun, hatta coğrafi yerkürenin üstüne. İlk iş olarak ayakkabılarını çıkar. Tabii ayaklarını havaya dikeceksen böyle yap, yoksa yeniden geçir ayağına. Öyle bir elinde ayakkabı, bir elinde kitap kalakalma.
Işığı, görüşünü yormayacak biçimde ayarla. Bunu hemen şimdi yap, çünkü okumaya daldığında bir daha yerinden kımıldamak istemeyeceksin.”

Alıntılar:
Alberto Manguel, Okumanın Tarihi
Umberto Eco, Anlatı Ormanlarınd Gezinti
Italo Calvino, Eğer Bir Kış Gecesi Bir Yolcu

Yorumlar

  1. İnsanın kendini okuması gerek bence bu okumayıda çok farklı kitapları okuyarak yapabilir bilgiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette. Her okuma insanın kendine doğru olan yolculuğunda bir adım olabilir.

      Sil
  2. Alıntılarla merak edilen ve okuma listesine eklenen üç kitap daha ��
    Var olun Fatma Hanım.
    Sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güneş, Kum, Deniz ve Kitap

Cenk Hikayeleri - Murathan Mungan

Hangi Şehir Hangi Hikaye